İstanbul Sözleşmesi aylar öncesinden tartışmaya açılmış ve 20 Mart gecesi Tek Adam rejimi Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekildiğini açıklamıştı. Kadınlar olarak o günden bugüne bu kararı kabul etmiyor ve mücadeleye devam ediyoruz.
Kadınlar ve LGBTİ+’lar, 19 Haziran Cumartesi günü İstanbul Maltepe’de “İstanbul Sözleşmesi’nden Vazgeçmiyoruz” Mitingi’nde buluştu. Kadın ve LGBTİ+ örgütleri, emek ve meslek örgütleri, siyasi parti, dernek, inisiyatif ve platformlardan oluşan, Kadın Dayanışması’nın da aralarında olduğu 130’un üzerinde kurumun çağrısı ile gerçekleştirilen mitinge sadece İstanbul’dan değil, Türkiye’nin pek çok ilinden katılım gerçekleşti.
Kürsüden Sözleşme’ye yönelik söz konusu kararın sadece kadınların değil tüm toplumun meselesi olduğu vurgulanarak; temel hak ve özgürlüklerini kullanmak, demokratik bir hukuk devletinde eşit, özgür ve şiddetten uzak bir yaşam sürmek isteyen herkesin bu kararın muhatabı olduğu belirtildi. Miting bileşenleri, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına karşı harekete geçmeye ve İstanbul Sözleşmesi’nin hiç kimseye ayrım yapılmaksızın toplumun tüm bireylerine uygulanması konusunda ısrarcı olmaya çağrı yaptı.
“İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz”, “İstanbul Sözleşmesi Bizim”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz”, “Jin Jiyan Azadî” sloganlarıyla alana giren kadınlar, HDP İzmir İl Başkanlığı’na yapılan silahlı saldırıda katledilen Deniz Poyraz için de “Deniz Poyraz ölümsüzdür” diyerek tepki ve üzüntülerini dile getirdiler.
İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası da eyleme kendi pankartıyla katıldı. Gökkuşağı ve trans bayraklarının yer aldığı pankartta şöyle yazıyordu: “Kazanları kaynatıyoruz, dolduruyoruz içine / Bir dolu öfkeyi, ağız dolusu gullüm ve haklı direnişi / Ateşleri yakıyoruz, atıyoruz içine / Tüm hassasiyetleri, bir tutam aile yapısı ve bilimum nefreti / Kayna kazanım kayna, yan ateşim yan!”
Kortejlerin miting alanında buluşması sonrası ortak metin, aralarında DİSK Kadın Komisyonu’ndan Olcay Ozak, katledilen Seda Kurt’un annesi Bedia Akar, Mutlu Kaya’nın kız kardeşi Songül Kaya ve katledilen İstanbul Aydın Üniversitesi öğretim üyesi Aylin Sözer’in öğrencileri adına Revşan Aydınarığ’ın da bulunduğu miting katılımcıları tarafından okundu.
Açıklamada, “Şiddetin, kadın katliamının, tecavüz ve tacizlerin artarak sürdüğü, kadına karşı tüm şiddet biçimlerinin sıradanlaştırıldığı, LGBTİ+’ların sistematik olarak hedef gösterildiği bir ortamda, sözleşmenin kaldırılmasını gündeme getirmek tüm bu suçlara zemin hazırlamak” olduğu ifade edildi ve “Mücadeleyle kazandığımız, artık bütün toplumun kabul ettiği haklarımızın bir tekinden bile vazgeçmeyeceğiz,” dendi.
Eylemde Kalben, Deniz Tekin, Pınar Aydınlar, İstanbul Kadın Orkestrası ve Rewşan sahne aldı. Kalben, “Dünyada beyaz, heteroseksüel, iktidar sahibi bir erkek olmayanın dışındaki tüm insanların ezildiği düzenin değişmesi, bütün insanların cinsiyetlerinden bağımsız olarak eşit yaşayabilmeleri, kimliklerinden bağımsız olarak özgür yaşayabilmeleri, eğitim alabilmeleri, çalışabilmeleri, ekmeklerini kazanabilmeleri, ekonomi var edebilmeleri ve kendi vücudumuzla, kendi ruhumuzla ilgili kanunları yaparken bizlerin de kanun yapıcılar arasında olması tam da şu anda çok değerli. O yüzden İstanbul Sözleşmesi’nden asla vazgeçmiyoruz,” dedi.
Biz de Kadın Dayanışması olarak “Mücadeleyle kazandıklarımızdan, Tek Adam kararıyla vazgeçmeyiz” diyerek alandaydık. Tüm renklerimizle, coşkumuzla, isyanımızla hayatımız ve haklarımız için 1 Temmuz’a kadar, 1 Temmuz’da ve 1 Temmuz’dan sonra da sokaklarda yan yana olmaya devam edeceğiz!
İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkmak isteyen tüm kadınları 1 Temmuz’da Taksim Tünel’e davet ediyoruz!