Bu yıl da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde patriyarkaya ve kapitalizme isyandaydık. Haklarımızın gaspına, erkek-devlet şiddetine, emeğimizin sömürülmesine, krizin faturasının bize ödetilmesine karşı dünyanın dört bir yanında sokakları, meydanları doldurduk.
İstanbul 8 Mart Kadın Platformu’nun “Yoksulluğa, şiddete, sömürüye karşı mücadelemizi büyütüyoruz. Değiştirecek gücümüz var” çağrısıyla 6 Mart Pazar günü Büyük Kadın Buluşması düzenlendi. Binlerce kadın ve LGBTİ+nın bir araya geldiği buluşmaya “Atılan işçiler geri alınsın” pankartıyla Farplas işçisi kadınlar da katıldı. Geçen ay Kadıköy Belediyesi Genel-İş sendika temsilciliği görevinden antidemokratik ve bürokratik yöntemlerle alınan kadınlar da Mor Liste imzalı “Kadın kolları değil kadın kotası”, “Sendika herkesin sendikası oluncaya dek” dövizleriyle alandaydı.
Platformun Türkçe, Kürtçe ve Arapça okunan basın açıklamasının konu başlıkları arasında pandemi sürecinde görünürlüğü azalan ev içi şiddet ve ev içi emeğimiz; ülkede ve tüm dünyada derinleşen ekonomik kriz ve krizin kadınlar üzerindeki etkisi; 6284, nafaka gibi kazanılmış haklarımıza dönük saldırılar; artan kadın cinayetlerine karşın süren cezasızlık politikaları ve LGBTİ+ hareketine dönük artan baskı ve saldırılar vardı.
Basın açıklamasında “Erkek egemenliğine, emek sömürüsüne, işsizliğe, yoksulluğa, esnek ve güvencesiz çalışmaya, artan erkek-devlet şiddetine ve cezasızlık politikalarına, savaşa, cezaevlerinde ve sokakta mücadelemize dönük artan şiddet ve hak ihlallerine, ayrımcı ve nefret dili ile LGBTİ+ları, göçmen ve mültecileri hedef haline getirenlere, faşizme, iktidarın da ana akım muhalefetin de vaatlerine karşı ortak mücadelemizi yükseltiyoruz! Özgürlüğümüz, hayatlarımız, haklarımız için, kadın kurtuluş mücadelemizi büyütmek için bugün bir aradayız ve bir arada olmaya devam edeceğiz… Buradayız; çünkü kazanacağımız özgür ve eşit bir gelecek var! Değiştirecek gücümüz var!” dendi. Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline ve ABD-AB emperyalizmlerinin müdahalelerine karşı Ukrayna halkıyla ve ayrıca mültecilerle dayanışma vurgusu da yapıldı. Kürsüden, Aysel Tuğluk başta olmak üzere tutsak kadınların serbest bırakılması çağrısında bulunuldu ve hasta kadın tutsaklar için beyaz mendiller sallandı. İşçi direnişlerinin başını çeken kadınlar selamlandı ve Farplas işçisi Betül Oral kürsüde söz aldı. Oral, “Erkek egemen bir hükümetle savaşıyoruz, erkek egemen bir işyeri ile savaşıyoruz. Yağmur, çamur, kar demeden bir aydır kapı önünde direniyoruz. Biz hakkımızı istiyoruz. Bunun için buraya geldik, sesimizi duyurmak istiyoruz,” dedi.
Kadın Dayanışması; “Patriyarka ve kapitalizm ittifakını bozacağız”, “İş ve gelir güvencesi! Eşdeğer işe eşit ücret!”, “İşgale son, yaşasın enternasyonal kadın dayanışması”, “Mülteci kadınlara yaşam güvencesi”, “İşyerinde ayrımcılığa, şiddete karşı ILO 190”, “Transfobi feminizme sığmaz” ve “Ped lüks değil ihtiyaç, ücretsiz olsun” dövizleriyle buluşmaya katıldı.
İstanbul dışında Antalya, Ankara, Mersin, İzmir, Dersim ve daha pek çok yerde 8 Mart öncesi yürüyüş ve eylemler gerçekleşti.
Feminist isyan bitmeyecek
8 Mart Salı günü ise Taksim’de 20. Feminist Gece Yürüyüşü düzenlendi. Polisin saldırılarına, barikat ve ablukalarına rağmen binlerce kadın ve LGBTİ+ Cihangir Caddesi’nde bir araya gelmeyi başardı ve feminist isyanın sesini yükseltti. Haklarımıza, hayatlarımıza, var oluşumuza, eşitliğe ve emeğimize sahip çıkmada ısrarımızı gösterdik; “8 Mart yasaklanamaz” dedik. Mersin, Ankara, İzmir, Antalya, Diyarbakır ve daha pek çok yerde de 8 Mart için yürüyüşler yapıldı.
İstanbul’daki feminist gece yürüyüşünde “Dünyayı değiştirmekte gözümüz var. Feminist bir dünya kurana kadar bu sokaklardan isyan ve mücadele eksilmeyecek,” denilen basın açıklamasında “Sesimizi, sözümüzü, eylemimizi şiddetle, polisle bastırıp mahkemelerde yargılamaya çalışanlara itaat etmiyoruz. Korkmuyoruz. Diyoruz ki; patriyarkanın, kapitalizmin, ırkçılığın, savaşın, işgalin, dini baskının, emek sömürüsünün olmadığı eşit ve özgür bir dünya kurmadan feminist isyan bitmeyecek! Yaşasın feminist mücadelemiz!” vurgusu yapıldı. Gece yürüyüşünden bir gün önce İstanbul Valiliği eyleme izin verilmeyeceğini açıklamıştı. 8 Mart günü Taksim’e ulaşım, yürüyüşe daha saatler varken kısıtlandı, sokaklara barikatlar kuruldu. Yürüyüşe gelen 38 kadın Kadıköy’de gözaltına alındı. Polis, gece yürüyüşü sonrası düzenlenen partiyi engellemeye çalıştı ve kadınlara biber gazıyla saldırdı. Eylem ve yürüyüş düzenlenen başka şehirlerde de polis saldırısı ve gözaltılar gerçekleşti.
Tek Adam rejiminin bu kadın düşmanlığı aslında duyduğu korkunun bir ürünü. Bu nedenle iktidar; kadınları, LGBTİ+ları, işçileri, Kürt halkını, kendisine karşı seferber olan tüm kitleleri gözdağı ve baskılarla yıldırmaya çalışıyor. Ancak bu 8 Mart’ta da olduğu gibi, yılmadığımızı ve erkek egemen kapitalist sistemle mücadelede kararlılığımızı göstermeye devam edeceğiz.