Sendika içi kadın örgütlenmesini tartışmak, sendikal mücadelede kadın dayanışmasını örmenin araçları üzerine konuşmak ve bulunduğumuz alanlardaki deneyimlerimizi paylaşmak amacıyla düzenlediğimiz atölyemiz, Genel-İş İstanbul Anadolu Yakası 1 No’lu Şube’den ve Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası’ndan arkadaşlarımızın da katılımıyla gerçekleşti.
Sendikalarda kadın mücadelesinin önemi, kadınların toplu iş sözleşmesi süreçlerinde öne çıkardığı talepler (parasız kreş, regl izni vb.) ve sendikalarda kadın örgütlenmesine ilişkin talepler (eşit temsil, kadın kotası vb.) ana tartışma eksenimizi oluşturdu. Ayrıca işyerlerinde toplumsal cinsiyet birimlerinin işlevi, ILO 190 Sözleşmesi ve sendikal mücadele kapsamında lgbti+ hak ve talepleri için neler yapılabileceği konusunda da çeşitli sözler alınarak konuşmalara katkı sağlandı. Genel-İş İstanbul Anadolu Yakası 1 No’lu Şube Başkanı Nazan Gevher Çam Ay, özellikle kadın işçiler arasında sendikalılığın artırılmasının ve sendikalarda taban örgütlenmesinin önemini vurguladı.
Tartışmalar ekseninde, emek hareketi ile kadın hareketinin birbirinden bağımsız olmadığı, “kadın hareketi sınıfı böler” türü yargılarla mücadele edilmesi ve tersine kadın hareketinin talepleriyle bu iki hareketin kesişimini artıracak düzlemleri yaratıp, mücadeleyi o düzlemde sürdürmek gerektiği bir kez daha vurgulandı. Öte yandan sendikal bürokrasiye karşı işçi demokrasisini uygulamanın önemi ile kadınların sendikalarda, emek örgütlenmelerinde daha aktif olup, patriyarkal yapıya karşı mücadele etmelerinin önemine vurgu yaparak atölyemizi sonlandırdık.