Koronavirüs salgınında ağırlaşan yaşam koşullarının yanı sıra kürtaja erişim de kadınların karşısına bir sorun olarak dikilmekte. Pek çok ülkede pandemiyle mücadele bahanesiyle kürtaja erişim kısıtlanmış veya yasaklanmış durumda. BM raporuna göre bu kısıtlama ve engellemeler 1 milyon istenmeyen gebelikle sonuçlanabilir. Kadınlara güvenli kürtaj ve doğum kontrol yöntemleri sağlamak için çalışmalar yürüten uluslararası örgüt Marie Stopes International’ın öngörüsü ise 2020 yılında 3 milyon istenmeyen gebelik, 2,7 milyon gizli ve tehlikeli kürtaj ve 11 bin hamilelikle bağlantılı ölümün gerçekleşebileceği yönünde.
Arjantin’de kadınlar güvenli, yasal ve parasız kürtaj hakkı ve kürtajın suç olmaktan çıkarılması için yıllardır tüm dünyadaki kız kardeşlerine cesaret veren bir mücadeleyi halihazırda yürütmekteydi. Ancak pandemi sürecinde kürtajın yasallaşmasını öngören yeni yasa tasarısının kongreye sunulması ertelendi. Hükümet cinsel sağlık programlarını askıya aldı. Kadınlar, Yasal Kürtaj Hakkı için Ulusal Kampanya’nın hazırladığı tasarının acilen oylanıp kabul edilmesini talep ediyorlar.
Kürtaj mücadelesiyle ön plana çıkan bir diğer ülke olan Polonya’da kadınlar 2016 yılında kürtaj yasaklarına karşı greve çıkmıştı. Kadınlar seferberlikleri sayesinde kürtaj yasağını engellemeyi başarmıştı. Ancak ülkede kürtaj konusunda halihazırda fazlasıyla kısıtlama bulunmakta. Kadınlar ya kürtaj için yurtdışı seyahati ve mali destek sağlamaya çalışan Sınır Tanımayan Kürtaj girişimi gibi yöntemlere ve sivil toplum kuruluşlarına başvurmak ya da gizli kürtaj olmak zorunda kalıyor. Son olarak hükümetin pandemiyi fırsat bilerek kürtajı daha fazla kısıtlama niyeti üzerine kadınlar, toplanma yasağına rağmen sokağa çıktılar ve fiziksel mesafeye dikkat ederek protesto gerçekleştirdiler. Süpermarket kuyruklarında, arabalarında, bisikletlerinde dövizler taşıyarak ve internet üzerinden sanal bir eylem düzenleyerek tepki gösterdiler. Kadınlar karantina olsun olmasın mücadeleye devam etme konusunda kararlı.
Katalonya’da kadınlar, kürtaj öncesinde yapılan yüz yüze doktor ziyareti zorunluluğunu geçici olarak askıya almayı ve bunu telefon görüşmesine çevirmeyi başardı. Kadınlar, salgın koşullarında bir kazanım olan bu değişikliğin salgın sonrasında da devam etmesi ve bütün İspanya Devleti’nde uygulanması için mücadele etmeyi sürdürecek.
ABD’nin çoğu muhafazakâr eyaleti pandemi sırasında kürtajı zorunlu olmayan prosedürler kapsamına almaya çalıştı. Alabama’da ensest ve tecavüz gibi durumlar da dahil olmak üzere kürtajın neredeyse tamamen yasaklanma noktasına gelmesi, Teksas’ta Cumhuriyetçilerin pandemi zamanında kürtajın önemsiz bir tıbbi müdahale olduğuna kanaat getirerek “ertelenmesini” tavsiye etmesi, Arkansas’ta kürtaj olmak isteyen kadınların Covid-19 testinin son 48 saat içinde negatif çıkmış olması şartı gibi çeşitli kısıtlamalar ve yasaklar söz konusu. Bazı eyaletlerde kadınlar ve sivil toplum örgütleri bu kararları mahkemeye taşıyarak yasağı kaldırabildi ancak fiili durum bir soru işareti.
Küresel tedbirlerle bağlantılı olarak doğum kontrol araçlarının tedarik zincirindeki aksamalar, sağlık sigortasının veya alım gücünün olmaması, tecrit koşulları veya hastane ve kliniklerde üreme sağlığı hizmetlerinin en aza indirilmesi gibi çeşitli nedenlerle bu araçlara erişim çeşitli ülkelerde kısıtlanmış durumda. Örneğin İngiltere’de cinsel sağlık kliniklerinin %86’sının salgının başlangıcından beri spiral, implant gibi uzun süreli etkili doğum kontrol yöntemlerini uygulayamadığı açıklandı.
Türkiye’de de pandemi sürecinde kadınların sağlık hizmetine erişimde yaşadığı sorunların arttığı gibi güvenli kürtaja erişim de zorlaşmış durumda. Mor Çatı, nisan ayının Koronavirüs Salgını ve Kadına Yönelik Şiddet raporunda, bir kadının İstanbul’daki bir devlet hastanesinde kürtaj talebinin reddedildiği, ancak ısrarı ve kadın dayanışması sonucunda kürtaj hakkından yararlanabildiği ifade ediliyor. Bu tekil bir örnek değil, zira Türkiye’de kadınların yasal bir hak olan kürtaja salgın öncesinde bile erişiminin ne kadar zorlaştırıldığı hesaba katıldığında şu anda çok fazla kadının bununla karşı karşıya olduğunu tahmin etmek hiç de zor değil.
Başka türlü kürtaj mümkün
Salgın sürecinde kürtajın tek yolu cerrahi yöntem değil. Kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarına göre bu süreçte tıbbi, yani ilaçla kürtaj, doktor kontrolünde yapıldığı takdirde uygulanabilecek güvenli bir yöntem. Bu ilaçlar Dünya Sağlık Örgütü’nün temel ilaçlar listesinde. Ancak salgın koşullarında bulaş riskini azaltabilecek bu yöntem Türkiye’de uygulanmıyor, hatta salgın dışı zamanlarda bile tıbbi kürtaj ilaçlarına erişmek mümkün olmuyor. Kısacası, pandemiyle birlikte yaşam koşulları daha zorlaşan kadınlar aslında istenmeyen gebeliklere mahkûm ediliyor. Haklarımıza dönük saldırılar salgın öncesinde olduğu gibi salgın sırasında da hız kesmeden devam ediyor.
Halbuki koronavirüs günlerinde de kadın sağlığının korunması ve sağlık gereksinimlerinin karşılanması için alınması gereken tedbirlerin hiçbiri uygulanamaz veya zor tedbirler değil. TTB Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu, DİSK Kadın Komisyonu, TMMOB Kadın ve KESK Kadın Meclisi’nin pandemi sürecinde kadınların bedenine ve emeğine dönük baskı ve sömürülere karşı yayınladıkları bildiride kürtaj hakkının suistimale uğramaması için gereken önlemlerin alınması, kürtaj olmak isteyen kadınların düşük hapları için reçete alabilmesi ve yapılacak geç dönem kürtajların acil bakıma dahil edilmesi gerektiği ifade ediliyor.
Kürtaj ertelenebilir bir müdahale değil, acilen uygulanması gereken bir haktır. Koronavirüs günlerinde de doğum kontrol yöntemlerine ve güvenli kürtaj dahil sağlık hizmetlerine erişimin sağlanması, kadınların yaşam hakkının güvence altına alınması gerekiyor.