Bu yazının orijinali, İşçilerin Uluslararası Birliği-Dördüncü Enternasyonal’in yayın organı Correspondencia Internacional’in (Uluslararası Haberleşme) Pandemi ve Kapitalist Kriz Karşısında Kadınlar başlıklı özel sayısında yayımlanmıştır.
Yazar: Javiera Munita – Isadora (Şili)
Çeviri: Kadın Dayanışması
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde hükümet pandemi nedeniyle yürüyüşleri yasakladığını açıklamasına rağmen milyonlarca kadın haklarımız için sokaklara çıktık. Başkent Santiago de Chile’nin ve tüm ülkenin sokakları mora boyandı ve kadınlar olarak taleplerimizin yanı sıra “Piñera defol” sloganı da ulusal çapta politikamızın temelini oluşturdu. Şili’de toplumsal seferberliğin ateşi, kadın hareketinin elinde tüm şiddetiyle yeniden alevlendi.
Nüfusun mutlak çoğunluğu için ekonomik durum her geçen gün kötüleşirken, kriz karşısındaki ekonomik talepler giderek önem kazandı. Şili seferberliği, pandeminin bedelini sefaletle ödemeye dayanamayacağımızı gösterdi. Yetersiz devlet yardımı karşısında sokaklarda yükseltilen halk tepkisi nedeniyle Kongre, benzeri görülmemiş önlemler almak zorunda kaldı: AFP’lerin (bireysel emeklilik fonları) yüzde 10’unun geri çekilmesi buna bir örnekti ve bu kazanım her mahalledeki barikatların, tencerelerin ve tavaların baskısı sayesinde elde edildi.
Hükümetin ve müttefiklerinin, 2019’da başlayan toplumsal patlamanın ardından seferberliği frenlemek için kullandıkları bir manevra olan yeni bir anayasa için yapılan halk oylaması ise onların aleyhine sonuçlandı. Ülke nüfusunun büyük bir kısmı oy kullandı ve sandıktan yeni bir anayasanın oluşturulması çıktı. Ve yeni Magna Carta’nın taslağını hazırlama görevine sahip olacak olan Kurucu Meclis için yapılan son seçimler de hükümetin büyük yenilgisiyle sonuçlanarak, Piñera’nın, oluşturulacak yeni anayasanın içeriğini etkilemek ve çeşitli maddeleri veto edebilme hakkına sahip olmak için ihtiyaç duyduğu 52 sandalyeyi (yani meclisin üçte birini) almayı bile başaramayan bir hükümet olduğunu gösterdi.
Sağlıkla ilişkili, sosyal ve ekonomik pandemiler ateşkesle çözülmüyor ve kontrolsüz bir şekilde devam eden koronavirüs ülkemizde ve dünyada binlerce işçiyi etkiliyor. Biz kadınlar olarak, hem Covid-19’a, hem de krizin faturasını bize kesmek isteyen tüm hükümetlerin politikalarına karşı ön saflarda örgütlenmeye devam ediyoruz.
