Regl olmak, adet görmek, menstrüal döngümüz… Adına ne dersek diyelim, birçok kadının ve regl olan herkesin hayatının bir döneminde yaşadığı, pek çoğumuza son derece tanıdık bir hadise. Bu uzun yıllara dayanan tanışıklığımıza rağmen, konusu açıldığında kendimizi yine de fısıldamak zorunda hissediyor, regl olduğumuzu herkeslerden gizliyoruz. Hele bir de konu ped satın almaya geldiğinde pedler önce gazete kâğıdına sarılıp bir de siyah poşetlere koyulunca bir nevi suç örgütü üyesiymişçesine hallerden hallere giriyoruz, zaten neredeyse yasadışı bir madde alıyormuşçasına paralar ödüyoruz. Akabinde çantadan gizlice cebe atıyoruz, tuvalete giderken arkamızı kollatıyoruz, değişik değişik gizleme stratejileri geliştiriyoruz. Hal böyle olunca regl olduğumuzda nasıl hissettiğimizi, bu konu hakkında neler bildiğimizi, bu konudaki tecrübelerimizi konuşup paylaşamıyoruz. Neyse ki son yıllarda bu konuda rahat rahat konuşabilen kadınlar var ki geri kalanımız da regl olmanın gizemli bir lüks olmadığını, son derece doğal bir biyolojik hadise olduğunu anlamaya ve konuşmaya başladık.
Ped neden bu kadar pahalı?
Diş macunu, sabun, şampuan gibi temel temizlik malzemeleri de pahalı diye düşünerek bu soruyu pas geçmek isteyebilirsiniz. Reglimiz boyunca her gün en az 3-4 saatte bir değiştirmemiz gereken bir ürüne neden bu kadar para döktüğümüzü anlamak ve bu soruyu cevaplamak gerçekten de kolay değil. Ama en basitinden, erkekler için cinsel güç artıran takviyelerden yüzde 8 vergi alınırken pedlerden yüzde 18 vergi alındığını söyleyerek başlayabiliriz. Yani aldığımız her 10 pedden ikisini devlete hediye ediyoruz.
Oysa kadınların itirazları sayesinde İngiltere’de pedden alınan verginin yüzde 5 ve Kanada’da sıfır olduğunu hatırlatalım. İskoçya’da ise 2020’de kadınların yürüttüğü kampanya sayesinde tüm kadınlar için ücretsiz hijyenik pede erişim hakkına onay verildi. Bu düzenlemeyle sosyal tesisler, gençlik merkezleri, eczane gibi kamuya açık alanlarda hijyenik ped ve tampon gibi ürünlerin bulundurulması kararı alındı.
Dolayısıyla regl olmak artık yalnızca biyolojik değil, aynı zamanda politik de bir mesele. Pede erişim hakkı da kadın hareketinin en esaslı taleplerinden biri; özellikle hapishanelerde, sığınmaevlerinde, okullarda ücretsiz ped dağıtımı en temel haklarımızdan birisi.
Bir ihtimal daha var
Peki biz uğruna her ay paralar döktüğümüz bu pedlerden memnun muyuz? Bu da cevaplanması zor olan başka bir soru. “Arkama baksana” telaşıyla kaçımız reglken rahatça giyinebiliyor, istediğimiz gibi hareket edebiliyoruz? Bilim bu kadar gelişmişken biz hâlâ neden sıkıştırılmış pamuk teknolojisinden daha ileri gidemedik? Peki her kadının ayda en az 15 ped harcadığı düşünülürse pedler ne kadar çevre dostu? Evet, bir ihtimal daha var! Pedler ve tamponlardan delirenlere vajina hunileri, adet kapları son birkaç yılda bir hayli popüler hale geldi. Ped ve tamponların aksine çevre dostu da. Bir kap, iki yıla kadar kullanılabiliyor. Kişi regl olduğu dönemde kabı vajinaya yerleştiriyor, 12 saatte bir de değiştiriyor. Değişimler arasında sıcak su ile yıkanması yeterli oluyor. Regl dönemleri arasında da kokusuz sabun ve sıcak su ile yıkanıp özel çantacığında saklanabiliyor. Bu konuyu Rayka Kumrular’dan dinlemenizi tavsiye ediyor, sözü uzmanına bırakıyoruz:
İllüstrasyon: Jeannie Phan