Hatırlarsınız, Sağlık Bakanlığı geçtiğimiz haftalarda sosyal medya üzerinden bir görsel paylaşıp “Rahim ağzı kanseri; dünya genelinde kadınlar arasında en yaygın görülen dördüncü kanserdir, erken teşhis ve tedavi edilebilir” yazmıştı. Burada, “Sağlık hizmetinin tedavi edici yönünden bahsedilirken, koruyucu yönünden neden bahsedilmiyor?” diye sorarak yazımıza başlıyoruz.
Öncelikle, koruyucu sağlık hizmeti denildiğinde akla ilk gelen, mevcut hastalıklara karşı geliştirilmiş olan aşılar. Yani, bir hastalık etmeni vücuda girmeden önce, vücudun o mikroorganizmaya karşı bağışıklığını güçlendirmek ve böylece kişiyi hasta olmaktan korumak, koruyucu sağlık hizmeti kapsamına girmektedir. Dolayısıyla, serviks kanseri için erken teşhis ve tedaviye gerek kalmadan, aşılama ile kadınların serviks kanseri olması büyük oranda önlenebilir.
Human Papilloma Virus (HPV) nedir?
HPV, serviks (rahim ağzı) kanserine %99 oranla yol açtığı bilinen bir virüstür. Genellikle cinsel yolla bulaşmaktadır ve kimi türleri kanser yapıcı etkiye sahipken, kimi türleri yalnızca genital bölgelerde siğile yol açmaktadır. HPV’nin erkeklerde de çeşitli kanserlere yol açtığı bilinmektedir. Ancak bu oran, her yıl 250 bin kadının bu “önlenebilir” kanserden hayatını kaybettiği göz önüne alındığında çok daha düşüktür.
Nasıl korunmalıyız?
Sağlık Bakanlığının sitesine girdiğiniz zaman, serviks kanseri için risk faktörleri arasında “16 yaşından önce cinsel ilişki” ve “birden fazla cinsel partner” gösteriliyor. Yani şunu söylemeye çalışıyorlar: 16 yaşından sonra evlenir ve cinsel deneyimini o zaman kazanırsan kanser olmaktan korunabilirsin. Yanlış! HPV’den bu şekilde korunamayız. Bu virüsün cinsel yolla bulaşıyor olması, kadınların cinsel hayatlarının nasıl ilerlediği ile alakalı asla değil. Evet, nesnel olarak bakıldığında kişi sayısı arttığı sürece virüsle karşılaşılma olasılığı da artacaktır fakat genel tabloya baktığımızda esas mesele bu değildir. Çünkü binlerce kadın ilk cinsel deneyimini evlendiği kişi ile yaşamış olmasına rağmen bu kansere yakalanıyor. Çünkü Türkiye’de HPV aşısı ücretsiz olarak yapılmıyor! Eğer ki HPV aşısı ulusal aşı programına alınıp, 9 yaşını geçmiş olan kız ve erkek çocuklarına düzenli olarak yapılsa, enfeksiyonun ciddi bir oranda azalacağını ve dolayısıyla serviks kanserinin de böylece gerileyeceğini biliyoruz.
Yazının başında sorduğumuz sorunun cevabı da aslında burada yatıyor. Türkiye’de devlet bu aşıyı maliyetli olması nedeniyle karşılamıyor ve işte tam da bu nedenle aşının serviks kanserinden koruyucu yönünden bahsedilmiyor. Üç doz maliyeti neredeyse 2 bin TL olan bir aşıdan bahsediyoruz. Dolayısıyla, HPV aşısı ücretsiz olmadığı sürece bu aşıya ulaşım her zaman sınırlı düzeyde kalacak ve aşıyı yaptırabilenler korunurken, yaptıramayanlar korunamadan kanser riskiyle yaşamaya devam edecekler. İşte bu yüzden, serviks kanserinden korunmak için en büyük kozumuz aşı! Tüm aşılar gibi, hayatlarımızı bu kadar yakından etkileyen HPV aşısının da ücretsiz olmasını ve ulusal aşı programına alınıp yaygın aşılamaya başlanmasını ısrarla talep etmeliyiz!