Tek Adam rejimi içinden geçtiği çoklu krizin faturasını emekçilere kesmeye çalışıyor. Hayatın her alanında zaten eşitsiz koşullarda olan kadınlar ve LGBTİ+lar içinse bu fatura daha da katlanıyor. Kadın istihdamındaki düşüş her geçen gün daha yakıcı bir hale gelirken bir yandan da güvencesiz, esnek ve düşük ücretli çalışma koşullarına mahkûm ediliyoruz. Ekonomik kriz derinleştikçe daha da yoksullaşıyoruz; artan enflasyon karşısında ücretler eriyor, alım gücümüz düşüyor, geçinemiyoruz. Bunlarla beraber ev içi emek ve bakım yükümüz de durmaksızın ağırlaşıyor. Eğer ki mülteciysek veya trans bir kadınsak barınma, sağlık hizmeti, güvenceli iş gibi en temel haklardan bile mahrum bırakılıyoruz.
Diğer yandan rejim, kazanılmış haklarımıza saldırmaya devam ediyor. İstanbul Sözleşmesi’nden sonra iktidar şimdi de nafaka hakkına göz dikti; nafakayı kısıtlamayı ve boşanmayı zorlaştırarak kadınları aile içine hapsetmeyi amaçlayan yeni bir yargı paketi hazırlığında. Cinsel istismarda küçüğün rızasından bahseden Bekir Bozdağ yeniden Adalet Bakanı olarak atandı. Kadın cinayetlerini durdurmak ve erkek şiddetini önlemek için hiçbir adım atılmadığı gibi cezasızlık da sürüyor ve 6284 etkin şekilde uygulanmıyor. Mücadele eden kadınlara dönük baskı ve yıldırma politikaları, tutsak kadınlara yönelik hak ihlalleri son bulmuyor.
Ancak bizim krizin faturasını ödemeye de; emeğimize, bedenimize, kimliğimize dönük saldırılara da itirazımız var. İşte bu yüzden fabrikalarda, işyerlerinde güvenceli iş ve insanca yaşayacak ücret talep eden eylemlerin, grevlerin başını çekiyoruz. Sendikalarda toplumsal cinsiyet eşitliği için mücadele ediyoruz. Haklarımıza, birbirimize sahip çıkmak için sokakları, meydanları terk etmiyoruz. Ve biliyoruz ki acil taleplerimiz etrafında bir araya gelip işyerlerinde, üniversitelerde, sokaklarda, bulunduğumuz her yerde mücadeleyi daha da büyütmek için kaybedecek hiç vaktimiz yok!
Eşit, özgür bir yaşam ve çalışma koşulları hakkımız! Güvenceli iş, insanca yaşayacak ücret, eşdeğer işe eşit ücret istiyoruz. “İş yaşamında ayrımcılığa ve şiddete karşı mücadele kapsamında ILO 190 imzalanıp etkin şekilde uygulansın. Bakım işleri toplumsallaştırılsın; her mahalleye ve işyerine ücretsiz kreş ve bakımevi!” diyoruz.
Toplumsal cinsiyet temelli sağlık politikaları da hakkımız! Ped, tampon gibi regl ürünleri lüks değil temel ihtiyaçtır. Bunlarla beraber doğum kontrol yöntemleri, hormon tedavileri ve rahim ağzı kanserine karşı korunmada en etkili araç olan HPV aşısı da ücretsiz ve erişilebilir olmalıdır.
Bunların hepsi için yeterince kaynak var! Üstelik bu kaynak vergilerimizle oluşuyor! Bütçe sermayeye değil, zenginleri daha da zengin etmeye değil; kadınları, LGBTİ+ları güçlendirecek politikalara aktarılmalıdır!
Kazanılmış haklarımıza sahip çıkacağız! Nafaka hakkımızın gaspını, çocuk istismarının affına yönelik girişimleri kabul etmiyoruz. 6284’ün etkin şekilde uygulanmasında ısrarcıyız. Ücretsiz ve erişilebilir kürtaj hakkı için mücadelemizi sürdüreceğiz!
Erkek-devlet şiddetine karşı mücadeleyi yükseltelim! 6284 etkin uygulanmalı, kadın ve trans cinayetleri acilen önlenmelidir. “Cinsel şiddet davalarında kadının beyanı esas alınsın. Cinsel şiddet kriz merkezleri açılsın; nitelikli ve donanımlı sığınmaevleri açılıp sayısı artırılsın!” diyoruz. Kadın ve LGBTİ+ hareketinin kriminalizasyonuna son! Cezaevlerinde hak ihlalleri son bulsun, siyasi tutsaklar serbest bırakılsın!
8 Mart aynı zamanda uluslararası dayanışma günümüz! Erkek egemen kapitalist sistemin kendini idame ettirmek için savaşı bir araç olarak kullanmasına, işgale ve savaşa karşı enternasyonal dayanışmayı yükseltelim! Biz kadınlar, savaşın daha fazla yoksulluk, şiddet, göç ve ölüm anlamına geldiğini biliyoruz. Rus işgali ve ABD-AB emperyalizmlerinin müdahalesi karşısında Ukrayna halkının ve kız kardeşlerimizin yanındayız!
Taleplerimizi ancak birlikte, örgütlü bir mücadeleyle elde edebileceğimizi biliyoruz. Israrımızı dile getirmek için bu 8 Mart’ta da sokaklarda, meydanlardayız! Kadın düşmanlığına, transfobiye ve homofobiye; emeğimize, haklarımıza ve hayatlarımıza göz diken erkek egemen kapitalist sisteme isyandayız!