Şili’de Kasım 2019’da başlayan halk isyanı sonucunda, diktatör Pinochet’den miras kalan anayasa yerine yeni bir anayasa yapımı için düzenlenen genel seçim sonucunda Kurucu Meclis oluşturulmuştu. Kurucu Meclis’in hazırladığı anayasa metni 4 Eylül’de halk oylamasına sunulacak. İşçilerin Uluslararası Birliği – Dördüncü Enternasyonal’in (İUB-DE) Şili partisi Sosyalist İşçi Hareketi’nden (MST) kadınlar ve bağımsız feministlerden oluşan Isadora-Mujeres En Lucha (Mücadeledeki Kadınlar), anayasa referandumunda neden “Evet” diyeceklerini açıklayan bir metin yayımladı. Metnin çevirisini aşağıda okurlarımızla paylaşıyoruz. Ayrıca, referanduma ve MST’nin referandumla ilgili tutumuna dair daha fazla bilgi için Gazete Nisan’da yayımlanan şu yazıyı okuyabilirsiniz.
Çeviri: Şilan Tank
Şili’de söz konusu sosyal haklar olduğunda biz kadınlar tarihsel olarak sürekli arka plana atıldık. Bize vaatlerde bulunan birçok hükümet geldi geçti, ancak haklarımız konusunda kayda değer bir değişiklik olmadı.
Yeni anayasa taslağı Şili’de yaşayan kadınlar için bir ilerleme teşkil ediyor. Halihazırdaki anayasa 1980’lerde eli kanlı Pinochet diktatörlüğü tarafından yazılmıştı; dolayısıyla bu anayasanın yürürlükten kaldırılması ve yenisinin yürürlüğe konacak olması bizim için şimdiden muazzam bir başarı.
Eşitlik ilkelerinin yanı sıra, bu yeni anayasa metninde cinsellik ve üreme ile ilgili özel haklardan iş, eğitim ve barınma hakları gibi genel haklara kadar kadınlar ve LGBTİ+lara ilişkin haklara ve teminatlara işaret eden bir dizi anayasal norm bulunuyor. Özel haklara ilişkin olarak cinsellikle ilgili konulara, cinsel gelişim ve kişinin kendi bedeni üzerinde söz sahibi olma hakkına değinen şu maddeler göze çarpıyor:
Madde 64:
“Her bireyin kişiliği; cinsel özellikleri, cinsiyet kimlikleri ve ifadeleri, adı ve cinsel yönelimleri dahil olmak üzere tüm boyutları ve tezahürleriyle tanınır ve herkes kişiliğini özgürce geliştirme hakkına sahiptir.”
Madde 61.1
“Devlet; pozitif ayrımcılık, ilgili yasalar ve prosedürler yoluyla bu hakkı garanti altına alır. Bütün bireyler cinsel haklara ve üreme haklarına sahiptir. Bunlar arasında kişinin kendi bedeni hakkında; cinsellik, üreme, zevk ve doğum kontrolü hakkında özgürce, bağımsız bir şekilde ve bilgi sahibi olarak karar verme hakkı bulunmaktadır.”
Madde 61.2
“Devlet; toplumsal cinsiyet, kapsayıcılık ve kültürel uyumu odağına alarak, cinsellik ve üreme haklarının ayrımcılığa mahal vermeksizin uygulanmasını garanti eder; aynı zamanda bunun için gerekli olan bilgiye, eğitime, sağlık hizmetlerine ve diğer tüm hizmet ve yardımlara erişimi teminat altına alır. Bu minvalde, tüm kadınlar ve hamile kalabilen bireyler için, gebelik ve gebeliğin isteğe bağlı şekilde sonlandırılması, isteğe bağlı doğumun ve anneliğin koruma altına alınması adına gerekli koşulları sağlar. Aynı şekilde, bu hakkın kişi veya kurumlar olsun üçüncü şahısların şiddet ve müdahalesine olanak vermeksizin kullanılmasını güvence altına alır.”
Bununla birlikte, toplumsal cinsiyete dayalı şiddetten arındırılmış bir yaşam, devlet tarafından yasalarla güvence altına alınmıştır.
Madde 27.1
“Devlet; kadınlar, kız çocukları ve LGBTİ+lar için gerek kamusal gerekse özel alanda, ister bireyler, isterse kurumlar veya devlet görevlilerinden kaynaklanıyor olsun, toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin tüm formlarından arınmış bir yaşam hakkını güvence altına alır ve teşvik eder. Devlet; toplumsal cinsiyete dayalı her türlü şiddeti ve bunu mümkün kılan sosyokültürel kalıpları ortadan kaldırmak için gerekli önlemleri almalı, bu şiddeti önlemek, soruşturmak ve cezalandırmak için gerekli özeni göstermeli, kendilerini içinde bulabilecekleri savunmasızlık halini özellikle göz önünde bulundurarak mağdurlara kapsamlı bir bakım, koruma ve tazminat sağlamalıdır.”
Fakat Isadora-Mücadeledeki Kadınlar olarak bizler bayrakları indirmemeye çağırıyoruz. Seferberliğe devam etmeliyiz, çünkü bu yeni anayasa, kürtaja dair bir yasanın veya kapsamlı bir şiddet yasasının yürürlüğe konulduğu anlamına gelmez. Yeni anayasa onaylandıktan sonra bu yasaları talep etmek en önemli görevimiz olacak.
Tüm haklarımıza sahip çıkalım!
4 Eylül’de kadınlar olarak yeni anayasaya evet diyelim!