Siyonist İsrail devletinin saldırıları Filistin’in işgal altındaki bütün bölgelerinde hız kesmeden sürüyor. 17 Ekim’de içerisinde yüzlerce yaralı kadın ve çocuğun tedavi edildiği El Ehli Hastanesi’nin bombalanması ise saldırıların soykırımcı bir hal aldığını açıkça gözler önüne seriyor. Bu katliam sehven yapılmış bir bombalamanın sonucu değil, İsrail ile onu destekleyen Biden yönetimi ve Avrupa Birliği liderliğindeki müttefiklerinin ırkçı, soykırımcı planlarının sonucu işlenmiş bir savaş suçudur.
Direnen halkların mücadelesi haklıdır ve meşrudur!
Gerçekte saldırılar yeni başlamadı, aslında bu savaş çok uzun zamandır, en az 75 yıldır sürüyor. Olağanlaştırılmış savaş hali İsrail Devleti’nin Filistin topraklarına yerleşmesinden beri gündelik olarak yaşanıyor. Filistin halkının işgale ve İsrail devletinin sistematik şiddetine karşı onyıllardır sürdürdüğü direniş varoluş ve haysiyet mücadelesidir. Filistin halkının meşru müdafaa hakkı İsrail’in etnik temizlik politikalarının bahanesi olarak kullanılamaz. Ailesi öldürülen, evinden, toprağından edilen, bunu yıllardır her gün yaşayan halkların mücadelesi tarihsel bağlamından koparılarak yerleşimci soykırımcı bir Nazi devletinin şiddetiyle bir tutulamaz.
Filistinli kadınlar için var olma mücadelesi başlı başına bir direniştir!
Filistinli kadınlar yıllardır İsrail’in mülksüzleştirme politikalarına, tecavüz, baskı ve aşağılamalarına, çocuklarının hapsedilmesine karşı Gazze Şeridi’nde sıkışmış şekilde hayatlarını örgütlemeye çalışıyor. Binlerce kadın da bölgedeki diğer ülkelerdeki mülteci kamplarında yaşamlarını sürdürüyor. Bugün yeni bir boyut alan savaşın getirdiği sosyal, hukuki, siyasi adaletsizliklerle yıllardır mücadele ederken aynı zamanda ataerkil toplum ve devlet anlayışının sınırlamalarıyla da mücadele ediyorlar. Filistinli kadınlar için kendi topraklarında bir “Filistinli, Arap” ve bir “kadın” olarak var olma mücadelesi başlı başına bir direniştir.
Kadın Dayanışması olarak Siyonist devletin El Ehli Hastanesi’nde gerçekleştirdiği katliamı kınıyoruz ve Filistin halkının meşru ve haklı direnişine destekliyoruz. Gazze’deki ablukayı ve soykırım planını durdurmak; Filistin halkının, kadınların ve çocukların hayatlarını ve topraklarını korumak için derhal birlikte seferber olalım.
Bu Siyonist İsrail devletinin saldırılarına dur demek ve Filistin halkının ve Filistinli kadınların yanında olduğumuzu söylemek için bugün (18 Ekim’de) Kadınlar Birlikte Güçlü’nün çağrısıyla İsrail Başkonsolosluğu’nun önünde 19:30’da gerçekleşecek basın açıklamasına tüm kadınları çağırıyoruz!