Nisan 2023’ten beri iç savaşın sürdüğü Sudan’da bir yılı aşkın süredir siviller, kadınlar ve çocuklar şiddet, kıtlık ve açlıkla karşı karşıya. For Sudanese Liberation’ın (Sudan Özgürlüğü İçin) Sudanlı kadınlarla ilgili paylaşımını okurlarımız için çevirdik.
Çeviri: Kadın Dayanışması
Sudanlı kadınlar mücadelecidir. Sudan’da onlara “güçlü kadın” anlamına gelen Kandake deriz. Sudan bölgesindeki (eskiden Kuş Krallığı olarak bilinirdi) kadınlara hep böyle denirdi çünkü kadınlar daima devrimlerin önderleri ve savaşçıları oldular. Sudan’ın yaşayacağından emin olmamız tam da Sudanlı kadınların tutku ve dirençlerinin hiç ölmemesinden kaynaklanıyor.
Kadınlar ve 2019 Devrimi
Kadınların eylemlere katılımı: Sudan halkının demokrasi ve özgürlük için sokakları doldurduğu 2019 Devrimi’nde protestocuların yüzde 70’i Sudanlı kadınlardı.
Önderlik: Sudanlı kadınlar sadece protestolara katılmadılar. Aynı zamanda askeri karargâhlarda oturma eylemlerinin başını çektiler; gıda dağıtımlarıyla sağlık merkezlerini organize ettiler ve ülkedeki kadın düşmanı politika ve inançlarla aktif olarak mücadele ettiler.
Toplumsal cinsiyet rollerine meydan okuma: Sudan’da liderlik pozisyonlarında neredeyse hiç kadın olmamasına rağmen Sudanlı kadınlar devrimin ön saflarında yer alarak toplumsal cinsiyet rollerine meydan okudular. Sanat, konuşmalar, müzik ve hatta bazen sokaklarda [devletin güvenlik güçlerine] doğrudan meydan okumak başvurdukları yöntemler arasındaydı.
Güç: Protestolar eski diktatör Ömer El Beşir’i devirmekte başarılı oldu. Ve tabii ki kadınlar olmadan bu başarılamazdı. Her zaman arka plana itilmelerine rağmen kadınlar benzersiz bir direnç ve güç sergiledi.
Devrimden önce
Beşir diktatörlüğünün altında özellikle kadınlar yıllarca adaletsizliğe maruz kaldılar.
- 1996’da Beşir, kadınların istediklerini giymelerini yasaklayan Kamu Düzeni Yasalarını uygulamaya koydu. Yasaya uymayan kadınlar kırbaç cezası aldı.
- 2016 tarihli bir rapor, kadın aktivistlerin tecavüz tehdidiyle susturulduğunu ortaya koydu.
- Sudan yasaları, babaların kız çocuklarını henüz 10 yaşındayken evlenmeye zorlamalarına izin veriyordu.
- Ek olarak, Sudan dünyada en yüksek kadın sünneti oranına sahip olan ülke.
Devrimden sonra
Devrimden önce listesindeki her şey ve daha fazlası:
- Kadınlar ve çocuklar şu anki savaşın en büyük mağdurları.
- Nisan ve aralık ayları arasında bildirilen 200’ün üstünde tecavüz vakası var. Bu vakalar yeterince bildirilemiyor.
- UNFPA (Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu), 7 milyon Sudanlı kadının ve kız çocuğunun toplumsal cinsiyete dayalı şiddet riskiyle karşı karşıya olduğunu tahmin ediyor.
- Kadınlar ve kız çocukları savaş silahı olarak kullanılarak öldürülüyor ve tecavüz ediliyor. RSF (paramiliter Hızlı Destek Güçleri) militanlarının kadınlara tecavüz etmekle ve onları öldürmekle övündüğünü belgeleyen kanıtlar mevcut.
Sudanlı kadınlar aktarıyor
“Bizi din adına tutsak ettiler, din adına yaktılar.” – Alaa Salah
“Kadınlar dövüldü, hakarete uğradı, saçları kazındı, hiçbir Sudanlı kadının görmemesi gereken muameleyi gördü.” – Rifga Abdelrahman
“Askerler beni soyunmaya zorlayıp fotoğrafımı çektiler, sonra da fotoğraflarımı şantaj olarak kullanmakla tehdit ettiler.” – Wifaq Quraishi
Lina Marwan protestolarda tutuklandı, cezaevine götürüldü ve coplarla dövüldü.
“Bir asker olduğu yere gelmemi istedi, elimi sıkıca tuttu, ona para vermemi istedi ve üstümde altın olup olmadığını sordu. Ardından üstümü arayabilmek için başörtümü çıkarmamı istedi.” – Mariam
“Tecavüzden hayatta kalanlar şikâyette bulunmaktan korkuyorlar çünkü bunun tekrar başlarına gelmesinden korkuyorlar.” – BM
Sudan savaşta
Ve Sudanlı kadınlar kendi savaşlarını da yaşıyorlar. Kadınlar doğum yapmak için hastaneye erişemiyor. Ölümle karşı karşıya geldiklerinde [kan nakli için] taze kanı saklayabilecekleri buzdolapları yok.
Sudan’ın yüzde 51’i kadın. Savaş zamanında kadınlar sadece mermiler ve bombalarla öldürülmüyor. Temel sosyal ihtiyaçlara daha az erişimle, toplumsal cinsiyete dayalı şiddetle ve ihmalle de ölüme terk ediliyorlar.
Kadınların çatışma çözümü için politik gücü olmaması ve karşı karşıya oldukları derin insani zorluklar iç içe geçiyor.
Ancak gördükleri baskıya ve şiddete rağmen Sudanlı kadınlar haklarını savunmak ve daha iyi bir ülke inşa etmek için ön saftan ayrılmıyorlar. Sudan kadınları sayesinde yaşayacak, bu yüzden onları korumaya başlamamız lazım.