Anayasa Mahkemesi 28.04.2023 tarihli kararı ile kadının evlilikle birlikte erkeğin soyadını kullanmak zorunda olduğunu düzenleyen Türk Medeni Kanunu madde 187’yi iptal etmişti. Söz konusu karar 2024 Ocak ayı itibarıyla yürürlüğe girdi. İlk bakışta, sürdürülen kadın mücadelesinin olumlu bir sonucu olarak gördüğümüz bu gelişmenin sonuçları, kararın üzerinden 1,5 yıl geçmesine rağmen hâlâ yasalaştırılmadı.
Yani 2024 Ocak ayı itibarıyla evlenmek için belediyelere başvuran kadınların kendi soyadlarını tek başına nasıl kullanabilecekleri konusunda herhangi bir düzenleme yapılmadı. Bu durum da tabii ki erkek egemen toplum anlayışında ısrarcı olunacağının sinyallerini vermişti. Derken 9. Yargı Paketi açıklandı ve soyadı meselesi de dahil birçok konuda yapılacak değişiklikleri içeren kanun teklifi gündeme geldi. Anayasa Mahkemesi kararında kadının evlilikle birlikte erkeğin soyadını kullanacağına ilişkin mevcut düzenleme; geniş bir çerçeveden tartışılarak Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınmış, kadın-erkek eşitliği, ayrımcılık yasağı ve özel hayata saygı hakkı kapsamında değerlendirilerek makul bulunmamış ve eşitlik ilkesini ihlal ettiği gerekçesiyle iptal edilmiş olmasına rağmen yargı paketinde söz konusu Anayasa Mahkemesi kararı görmezden gelinmiş ve iptal edilen kanun maddesinden tamamen farklı bir kanun teklifi yapılıyormuş gibi yine aynı kanun metni servis edilmeye çalışılmıştır. Manşetlerde her ne kadar “kadın, evlenmekle birlikte kendi soyadını kullanabilecek” ifadelerini görsek de teklif metni incelendiğinde kadının, evlendikten sonra erkeğin soyadı ile birlikte kendi soyadını kullanabileceğini düzenleyen, eski madde metni ile birebir aynı madde ile karşılaştık. Bu durum Anayasa Mahkeme kararlarının hukuk sistemimizde artık tanınmadığının bir başka örneğidir. Aynı zamanda AYM kararı uyarınca bir teklif metninin hazırlandığı yönünde algı yaratmaya çalışmak da toplumla alay etmektir.
Gelinen aşamada mecliste yapılan genel kurul neticesinde yargı paketinde yer alan soyadına dair “yeni” düzenleme yargı paketinden çıkarılmıştır. Sürdürülen kadın mücadelesinin sesi, mecliste de yükselmiş ve eşitlik ilkesine aykırı soyadı düzenlemesini içeren kanun teklifi yargı paketinden çıkarılmıştır. Ancak gözden kaçmaması gereken nokta, soyadı düzenlemesinin 2023 Nisan tarihli karar ile iptal edilmesine ve 2024 Ocak ayında yürürlüğe girmesine rağmen hâlâ aynı konuda mücadele verilmek zorunda kalınmasıdır. Kaldı ki, yargı paketinden ilgili teklif metninin çıkarılması tüm sorunların çözümü değildir. Zira yazının başında değindiğimiz üzere halihazırda “Kadının soyadı” başlıklı TMK md. 187’de herhangi bir kanun hükmü bulunmuyor. Aradan geçen 10 ayda herhangi bir düzenleme yapılmaması sebebiyle belediyeler bu süreçte kendilerine herhangi bir yazı yazılmadığından bahisle kadınların evlenmeden önceki soyadlarını tek başına kullanmalarına engel oluyor. Ortada kadının soyadına dair herhangi bir kanun hükmü bulunmadığından bu durum idari ve adli merciler tarafından kadın aleyhine olacak şekilde yorumlanıyor ve uygulanıyor. Bu somut eylemsizlik hali de kadının soyadı gaspının devamına yol açmakta. Dolayısıyla AYM kararına ve kadın-erkek eşitliğine uygun yeni bir düzenleme yapılana kadar mücadelenin devam etmesi gerekiyor.
Özetle AYM’nin iptal ettiği kanun maddesinin aynısının 9. Yargı Paketi’nden çıkarılması mücadelenin tam anlamıyla kazanıldığı anlamına gelmiyor. Zira zaten 1,5 yıl önce kadınlar yüksek mahkeme kararı ile bu hakkı elde ettiler ancak gelinen aşamada hâlâ bir uygulama problemi söz konusu. Kadının kendi soyadını kullanabilme hakkının gasp edilmemesi için derhâl gerekli yasal düzenlemelerin yapılarak idari mercilerin bilgilendirilmesi ve uygulamaya başlanması gerek!