Rojin, 21 yaşında bir üniversite öğrencisi. Üniversite okumak için Van’da bir öğrenci yurdunda kalan Rojin’den bir akşam yemeği sonrasında bir daha haber alınamıyor ve kaybolmasından 18 gün sonra, yani 15 Ekim 2024 tarihinde yurduna 20 kilometre uzaklıktaki bir sahilde cansız bedenine ulaşılıyor.
Yürütülen soruşturma dosyasında gizlilik kararı veriliyor; bu şekilde gerek dosya avukatları, gerek olayın aydınlatılması için kurulan komisyonlar gerekse Rojin’in ailesi dosyaya sınırlı şekilde erişim sağlayabiliyor. Van Barosu nezdinde şüpheli ölümün aydınlatılması için detaylı çalışmalar yapan avukatlar, başsavcılığın baro ile işbirliği içinde olmadığını vurguluyor.
Rojin’in şüpheli ölümü ile ilgili tanzim edilen Adli Tıp Raporu soyut gerekçelerle olayı “basit bir boğulma vakası” olarak nitelendirirken basında “intihar” olarak anılarak dosya, etkin soruşturma yürütülmeden kapatılmak isteniyor. Buna karşılık adli tıp raporunda Rojin’in ölüm sebebinin aydınlatılmadığı, vücudunda oluşan belirli izlerin neden oluştuğuna dair bilgi verilmediği, raporun Rojin’in ölümünü aydınlatacak nitelikte olmadığı belirtilerek ailesi ve ilgililerce rapora itiraz edildi, Rojin’in telefon kayıtlarının incelenmesi talep edildi. Aradan geçen üç ayda hâlâ daha savcılığın somut deliller elde ederek olayı aydınlatmamış olması, yargıdaki erkek egemen adaletin varlığını gözler önüne seriyor.
Narin Güran’ın şüpheli ölümü ile ilgili yargılama sürerken Rojin Kabaiş’in babası, kızı ile ilgili hiçbir kurum veya kuruluşun gereğini yapmadığını şu sözlerle haykırmıştı “Hiç sormuyorsunuz? Bu kızımız okuyacaktı, öğretmen olacaktı. Niye kimse gitmiyor? kapıları çalın söyleyin ki bizim kızımıza ne oldu? Neden gözler kapalıdır? Kulaklar tıkanmış!” Rojin’in eğitim gördüğü üniversite rektörlüğünün şüpheli ölümü ile ilgili herhangi bir açıklama yapmaması bir yana, kaldığı yurttaki güvenlik açığı, yurdun bir gün sonra aileye Rojin’in kaybolduğunu bildirmesi gibi ihmalli işlemler zinciri uzayıp gidiyor.
Savcılığın verdiği gizlilik kararı ile yargı yavaşlatılmaya, bu yöntemle ihmallerin üzeri örtülmeye çalışılıyor. Kadın cinayetlerine karşı yargıda yaygın olarak yürütülen bilinçli politikayla, etkin soruşturma yapılmadan toplumun yaşanan şüpheli ölümleri unutması hedefleniyor. Erkek egemen adalet basıncı karşısında ülke gündeminde kamuoyu oluşturmak, ses yükseltmek ve Rojin’in ölümünün aydınlatılması için pek çok adalet komisyonu kuruldu. Bugün kapitalist ve erkek egemen sistemin yargısı şüpheli kadın ve çocuk ölümlerini etkin soruşturmak, Rabia Naz Vatan’a, Gülistan Doku’ya, Rojin Kabaiş’e ne olduğunu aydınlatmak yerine kadına ve çocuğa yönelik şiddeti normalleştirmeyi; hesap soranları, sesini yükseltenleri bastırmayı, ihmaller zincirlerini örtbas etmeyi ilke edinmiştir.
Mevcut erkek egemen adalet anlayışından kurtuluş için derhal şüpheli kadın ölümleri etkin soruşturma yürütülerek aydınlatılsın, ihmallerin tespiti için gerekli mekanizmalar işletilsin, kadınların ve çocukların şiddetten ve istismardan uzak, güvenli, eşit ve adil bir yaşam sürebilmelerine yönelik politikalar ve mekanizmalar hayata geçirilsin!